Yapay zekâ, makine öğrenmesi, veri bilimi ve derin öğrenme derken 2023 yılı teknolojide önemli bir döneme tanıklık etti. Özellikle yapay zekâ, gelişim hızı ve erişilebilirliğiyle yıla adeta damga vurdu. Dijitalleşme ile birlikte hayatımızdaki yeri daha da sağlamlaşan veri bilimi ise hayatımızın hemen hemen her alanında önemli bir rol oynuyor.
Yapay zekâ ve veri bilimi alanlarındaki gelişimin hızı ve etkisi, büyük küçük demeden her ölçekteki şirketi bir ayak uydurma telaşına sokmuş durumda. Bir yandan şirketler yeni çıkan teknolojileri yakalayıp operasyonlarını optimize etmeyi amaçlarken, yapay zekâ ve veri biliminin geleceği de büyük merak konusu.
ChatGPT 2022’nin Kasım ayında yayınlandı. Çıktığı dönem neredeyse her alanda ayrıntılı ve anlaşılır yanıtlar verebilmesiyle tüm dikkatleri üzerine çekmişti. 2024’ün ocak ayına geldiğimizde ise pek çok farklı yapay zekâ aracı piyasaya sürüldü bile. Artık yapay zekâ kullanarak sıfırdan videolar oluşturabiliyor, konuşan kişinin sesini farklı dillere çevirerek dublaj yapabiliyoruz.
Gelin akıllara durgunluk veren bu alanlar için 2024 yılında neler bekleniyor birlikte inceleyelim.
Doğal Dil İşleme
Doğal dil işleme veya İngilizce adıyla Natural Language Processing (NLP), bilgisayara insan dillerini kavrama, yorumlama ve üretme yeteneği sağlayan bir teknolojidir. NLP sayesinde yapay zekâ araçları pek çok farklı dilde kelime, söz öbekleri ve konuşmayı otomatik olarak tanımlayabilir ve üretebilirler. Bu teknoloji şimdilik en çok müşteri etkileşimi, araştırmalar ve çeviriler için kullanılsa da uzun vadede potansiyeli oldukça yüksek.
AutoML
Yaygın olarak AutoML kısaltmasıyla bilinen Otomatik Makine Öğrenmesi, veri bilimi alanında oldukça popüler. Bu platformlar, veri kaynağı bulma, özellik mühendisliği (feature engineering), makine öğrenmesi deneyleri yürütme, en etkili modelleri seçme ve üretim ortamlarına dağıtma gibi görevleri otomatikleştirerek süreci hızlandırır.
Deepfake
Yapay zekâ alanındaki gelişmelerden belki de en endişelendirici ve kötüye kullanıma müsait olanı deepfake teknolojisidir. Makine öğrenmesi ve yapay zekâ teknolojileri kullanılarak oluşturulan deepfake görüntüleri, kişilerin sesi ve görüntüsünü işleyerek bir yapay sinir ağını (neural network) eğitir. Böylece kişinin yüz, mimik ve ses tonuna uygun olarak yeni ve genellikle gerçekçi görünen videolar oluşturabilir.
Özellikle kişisel saldırılar ve sahte haberler oluşturmak için kötüye kullanılabilen bu teknoloji üzerine tartışmalar 2024 yılında da devam edecek gibi gözüküyor.
Veri Bilimi ve Güvenlik
Veri biliminin en tartışmalı konularından biri olan veri güvenliği, şüphesiz ki 2024 ve sonrasında da gelişmelere yön vermeye devam edecek. Dijitalleşme ile birlikte artan veri hacmi, beraberinde güvenlik açıklarını da getiriyor. Dolayısıyla toplanan bu verilerin nasıl korunduğu günümüzün önemli tartışma konularından biri.
Ancak, umut verici bir nokta da var: Yapay zekânın gelişmiş algoritmaları ve gerçek zamanlı yanıt teknolojileri, potansiyel tehditleri daha hızlı ve etkili bir şekilde tespit ederek önleyebilir. Böylece siber güvenliği güçlendirerek dijital dünyayı daha güvenli hale getirebilir. Ayrıca, yapay zekâ destekli güvenlik sistemleri, sürekli olarak evrilen tehditlere karşı adapte olabilir ve savunma mekanizmalarını güncel tutabilir.
Sonuç olarak bahsettiğimiz tüm bu trendleri ve sonuçlarını hep birlikte yaşayarak deneyimleyeceğiz. Umarız ki 2024, teknolojinin sadece ilerleme ve gelişme için kullanıldığı güvenli bir yıl olur.